Fobi, terimsel anlamda belli bir durum ya da nesneden kaynaklı semptomlar olarak ifade edilir. Ölüm korkusu, karanlık korkusu, yalnızlık korkusu gibi fobiler, bireyin yaşam kalitesini düşürmesine ve hatta yaşamını kısıtlamasına yol açar.
Fobiler, bireyin hissettiği korkuların bir çeşidi olarak da nitelendirilebilir. Herhangi bir durum karşısında hissedilen korkunun, bireyin günlük yaşamını olumsuz olarak etkilemesi durumudur. Fobiler, insanlarda oldukça sık görülen anksiyete bozukluklarından biridir. Fobiye sahip olan insanlara da fobik adı verilir.
Fobiler, toplumda bir hastalıktan ziyade karakteristik özellik olarak algılanır. Dolayısıyla hayat şartlarını zorlayan bu durumun tedavisi için bir psikoloğa müracaat eden kişi sayısı son derece azdır. Fakat bu durumu ruhsal bir bozukluk olarak görebilmek mümkün olurken, erkeklere kıyasla kadınlarda daha sık görüldüğünü de söyleyebiliriz.
Fobi Nedir?
Fobi, belli bir durum, olay ya da cisim karşısında bireyin hissettiği korkunun günlük yaşamını olumsuz yönde etkilemesi durumu olarak tanımlanır. Günümüzde birçok bireyde farklı şekillerde kendisini gösteren fobiler, bir çeşit anksiyete bozukluğu olarak da değerlendirilir.
Yaşamını sürdüren her canlı, tehlikeli olduğunu hissettiği şeylerden, hayatını tehdit eden olay ya da durumlardan içgüdüleri doğrultusunda kaçınır. İnsan bilinciyse bu kaçınması bir tür korku olarak tanımlar. Korku, bir nevi bireyin ön uyarı mekanizmasıdır. Bireyin tehlikeli arz ettiğini ya da hayatını tehdit ettiğini düşündüğü olay ve durumlardan kaçınmaması, kaçınmasına rağmen duygusal açıdan rahat hissedememesi, korkunun kontrolden çıkması anlamına gelir. Bireyin rahatlayamaması sonucunda korku hissi gitgide artarken, bu durum neticesinde de anksiyete ortaya çıkar.
Gelişen anksiyete, bireyin günlük yaşamını olumsuz yönde etkilerken, bu durum bireyin kontrolü dışında gelişir. Bu aşamaya gelindiğinde ön uyarı mekanizması olarak ifade ettiğimiz korku, fobi haline gelir. Bireyin sahip olduğu fobiler, her zaman için bir durum ya da olaya da bağlı olmayabilir. Bu türden anksiyete bozuklukları özellikle toplumda hastalık olarak değil, bir çeşit karakteristik özellik olarak algılanır. Bu nedenle fobi sebebiyle tedavi olmak üzere sağlık kuruluşlarına müracaat eden kişi sayısı oldukça azdır.
Fobiler, çoğu zaman bireyin yaşam standartlarını büyük ölçüde düşüren ruhsal bozukluklardır. Bu durumu bir örnekle izah etmemiz gerekirse; fobi sahibi olan bir birey, son derece yoğun bir şekilde yaşadığı korkuları sebebiyle sosyal yaşamından her geçen gün uzaklaşabilir. Dolayısıyla bireyin sahip olduğu fobi için vakit kaybetmeden bir uzman psikologdan yardım alması gerekir.
Fobi ile Korkunun Farkı Nedir?
Fobi ile korku, çoğu zaman birbiriyle karıştırılan iki farklı durumdur. Korku, insanları tehdit eden ya da tehlikeye sokabileceği düşünülen durumlar karşısında verilen doğal bir tepkidir. Yolda önüne bakmayan yürüyen bir kişi hızlı bir arabanın kendisine doğru geldiğini fark edince korkuya kapılabilir ya da karanlık bir sokak yürüyün bir kişi başına kötü bir şey gelebileceğini düşünerek korkabilir. İnsanların korku duydukları şeyler genellikle mantıklı ve birçok insanın da tepki göstereceği şeylerdir. Korkular uzun süre devam edebilir ancak hayatı olumsuz yönde etkileyecek kadar şiddetli olmaz.
Fobiler ise korkunun en şiddetli halidir. Kişinin hayatını büyük ölçüde etkileyen fobiler, aşırı derece korku duyulan olaydan, nesneden ya da durumdan kaçınmayı sağlar. Fobi ile korkunun farkı, her iki kavramı ayırt etmemizi sağlar.
Fobiler Nelerdir?
Fobi çeşitli başlıklar altında inceleyebilmek mümkün olurken, genel olarak fobileri şu şekilde açıklayabiliriz:
Sosyal Fobi
Sosyal fobi, adından da anlaşılacağı üzere bireyin toplum içerisinde, kalabalık ortamlarda bulunmaktan kaçınması, topluluk içerisinde ya da tanımadığı kişilerle konuşmasını engelleyen bir fobi türüdür. Sosyal fobi sahibi olan bu gibi durumlarda bireyler büyük ölçüde kaygı duyarken, aynı zamanda kaçınma eğiliminde de bulunurlar.
Agorafobi
Agorafobi, başka bir deyişle alan korkusu, kendilerine yabancı olduğunu düşündükleri bir ortamda bulunmaktan kaçınma durumudur. Agorafobi sahibi olan bireyler bu ortamda kendisine zarar verileceğini, küçük düşürüleceğini düşünerek paniklerken, ayrıca böyle bir durum ya da ortamdan çıkamayacağı konusunda büyük bir endişe duyarlar. Üstelik hastalar, sinema, tiyatro gibi kalabalık ortamlara gitmekten, kapalı otopark, tünel gibi yerlere girmekten ya da toplu taşıma araçlarına binmekten kaçınırlar.
Özgül Fobiler
Özgül fobilerse genel olarak bireyin belirli bir cisme, duruma ya da olaya karşı duyduğu yoğun korku olarak ifade edilir. Özgül fobiler de kendi içerisinde çeşitli gruplara ayrılırken, bu fobileri şu şekilde örneklendirebiliriz:
Hayvan Fobileri
Hayvan fobileri en çok görülen fobilerden biridir. Bireyler kedi, köpek, örümcek, yılan gibi çeşitli hayvanlar karşısında yoğun bir kaygı ve korku hissedebilir.
Durumsal Fobiler
Kapalı alan korkusu (klostrofobi), durumsal fobilerden biri olarak ifade edilebilir. Geçmişinde uzun süreli olarak kapalı alanda kalmış ve travma yaşamış olan kişilerde görülür. Bu türden fobilere gösterilebilecek bir başka örnek uçağa ya da asansöre binmek olabilir.
Doğal Çevre Fobileri
Yükseklik korkusu (Akrofobi) bir doğal çevre fobisi olarak ifade edilir. Yükseklik fobisi olan bireyler çok katı bir apartmanın pencere kenarında oturmaktan, balkona çıkmaktan korkabilir. Uçağa binme korkusuyla karıştırılmaması gereken bu fobi türü, gök gürültüsü fobisi (Astrofobi) olarak da örneklendirilebilir. Astrofobi sahibi olan bireyler gök gürültüsünün sesinden son derece korkarken, duymamak adına pencereleri kapatmak ya da evden çıkmamak gibi tedbirler alabilir.
İğne/Kan/Yaralanma Fobileri
Hematofobi olarak ifade edilen iğne, kan ya da yaralanma fobileri, en sık karşılaştığımız fobi çeşitleri arasında yer alır. Bu fobiyi diğerlerinden ayıran en önemli özellikse, bireyin kan görmesi halinde tepki olarak baygınlık geçirmesidir. Ayrıca yaralanma fobisi olan kişiler hastaneye ve doktora gitmekten de korkabilir.
Fobi Belirtileri Nelerdir?
Bireyin, büyük bir korkuya kapıldığı cisim, olay ya da durumla karşı karşıya kalması sonucunda çoğu zaman anksiyete belirtileri ortaya çıkar. Panik atak halinde görülen semptomların büyük çoğunluğu fobilerin belirtileri olarak da görülebilir. İleri seviyedeki fobilerdeyse kalbin durması ve hatta ölüm gibi sonuçlara da rastlanır.
Genel olarak fobilerin belirtilerinden bahsetmemiz gerekirse;
- Kalp çarpıntısı
- Yüz kızarıklığı
- Titreme
- Soğuk terleme
- Mide bulantısı
- Yutkunma güçlüğü
- Bayılma
- Bunalma
- Nefes darlığı
- Bulanık görme
- Şoka girme
- Ani tansiyon düşmesi
- Sinir krizi gibi durumlar, fobi belirtileri arasında yer alır.
Fobi Nedenleri Nelerdir?
Bireylerde yaşamını olumsuz etkileyecek fobilere yol açan bazı unsurlar bulunur. Mesela; çocukluk döneminde ortaya çıkan bir basit seviyedeki fobilerde aniden, rahatsız edici bir durum ya da cisim fobinin gelişmesine yol açabilir. Bazı durumlardaysa fobiler, öğrenilmiş davranışlar olarak gelişir. Bu durumu da bir örnekle izah etmemiz gerekirse; aynı evde yaşayan aile bireylerinden birinin fobisine şahit olan bir çocukta aynı durum ya da nesneye yönelik fobi oluşabilir. Bunun dışında bazı araştırmalar, genetik etkenlerin de fobilerin nedenlerinden biri olduğunu gösterir.
Fobisi olan bireylerde bu durumun gelişimi esnasında beyindeki korkuya yönelik merkezlerinden birinde pek çok kimyasal değişiklik meydana gelir. Erken yetişkinlik döneminde ortaya çıkan karmaşık fobilerin gelişimindeyse genetik faktörler ve tecrübe edilen olayların etkisi son derece büyüktür. Agorafobi olarak nitelendirilen açık alan korkusu, çoğunlukla panik nöbetleriyle beraber ortaya çıkar. Sosyal fobi gibi diğer fobi çeşitleriyse korkulan olay ya da cisimle karşı karşıya kalındığında, fiziksel belirtilerle baş gösterir. Agorafobide olduğu üzere sosyal fobi de mutlaka tedavi edilmesi gereken psikolojik sorunlardan biridir.
Fobi Nasıl Ortaya Çıkar?
Fobi çoğunlukla yetişkinlik ve çocukluk döneminde ortaya çıkar. Bireyin daha önceki deneyimlerine ya da genetik faktörlere bağlı olarak ortaya çıkan fobiler, bireyi üzen, canını sıkan durumların bir şekilde kendisini dışa vurması olarak da ifade edilebilir. Bu gibi durumlarla ortaya çıkan fobilerin yaşanılan olaylarla herhangi bir bağlantısı olmayabilir. Örneğin; bireyin çok sevdiğin birinin hayatını kaybetmesiyle doktora ya da hastaneye gitme fobisi ortaya çıkabilir.
En Sık Görülen Fobiler Nelerdir?
Günümüzde en sık görülen fobileri şu şekilde örneklendirebiliriz:
Uçak Korkusu
Uçak korkusuna sahip olan bireyler uçağa binmekten kaçınarak, bunun yerine daha uzun saatler sürecek olan farklı ulaşım yollarını tercih eder. Uçağa binmeleri gerektiğindeyse uçağın düşeceğine dair yoğun bir korku ve anksiyete yaşarlar. Uçağın her hareketini ve hatta sarsıntısını takip ederek herhangi bir arızaya yorarlar.
Yalnızlık Korkusu
Yalnızlık fobisi olan bireyler genellikle ede tek başına kaldıklarında başına kötü bir şey geleceğinden korkarlar. Gündüz tek başına kalan bu kişiler, akşam saatlerinden itibaren evde ya da yaşadığı yerde yalnız kalmaktan kaçınırlar. Uzmanlara göre yalnızlık korkusu ayrılık anksiyetesiyle bağlantılı bir durum olurken, genellikle bu türden bir ruhsal bozukluğa sahip olan kişilerde görülür.
Kan Korkusu
Psikoloji literatüründe hematofobi olarak ifade edilen kan korkusu, bireyin yaşamını olumsuz olarak etkileyen sorunlardan biridir. Bu türden bir fobiye sahip olan bireyler kan görmekten son derece korkarken, gördüklerinde çeşitli tepkiler gösterebilir. Bu tepkilerine en bilindik olanıysa baygınlıktır.
Yükseklik Korkusu
Özgül fobiler kategorisindeki doğal çevre fobileri arasında yer alan yükseklik korkusu, en sık görülen fobi türlerinden bir diğeridir. Yükseklik korkusu olanlar asansöre binmekten ya da yüksek katlı binalarda cam kenarına ve balkona çıkmaktan korkabilir. Bununla beraber yükseklik fobisi olanların %20’sinde uçak fobisine de rastlanırken, bu iki fobi türünün birbiriyle karıştırılmaması gerekir.
Hayvan Korkusu
Hayvan fobisi, çoğunlukla bireylerin yaşadığı kötü bir deneyimin ardından ortaya çıkan bir durumdur. Korkulan hayvanlar arasında kedi, köpek, yılan, örümcek, böcek gibi çeşitli hayvanlar bulunurken, bu hayvanlarla karşılaşan bireylerde anksiyete ve panik atak semptomları gelişir.
Kapalı Yer Korkusu
Tıp literatüründe klostrofobi olarak ifade edilen kapalı yer korkusu, bireyin otobüs, asansör, kapalı çarşı, yer altı çarşısı gibi kapalı basık alanlarda kalmaktan kaçınması durumudur. Klostrofobi sahibi olan bireyler bu gibi ortamlara girdiklerinde anksiyete ve panik atak gibi durumlarla karşı karşıya kalabilir.
Telefonsuzluk Korkusu
Nomofobi olarak ifade edilen telefonsuzluk fobisi, yalnızca telefonsuzluk durumunda değil, bilgisayar gibi çeşitli iletişim cihazlarının yokluğunda ortaya çıkan bir durumdur. Nomofobi sahibi olan bireyler bu gibi cihazlardan mahrum kaldıklarında ya da mahrum kalma düşüncesiyle bile endişe ve kaygıya kapılabilir.
Araba Kullanma Korkusu
Araba kullanmak geçmişte olduğu gibi günümüzde de birçok kişi açısından keyifli bir eylemdir. Fakat bazı kişilerin korkulu rüyası olan araba kullanmak, bir çeşit fobi olarak karşımıza çıkar. Bu korku, araç kullanma korkusunu tetikleyen olay ya da durumla karşı karşıya kalındığında kendisini gösteren ve devamlılığı olan bir fobidir. Bu türden korkuya sahip olan bireyler aşırı seviyede korku duyduğunun farkında olurken, korkularını kontrol etmekte güçlük çekerler. Genellikle travma sonrası stres bozukluğunun bir parçası olarak gelişen araba kullanma korkusu, kendiliğinden geçmediği için profesyonel destek gerektirebilir.
Fobiler için Nasıl Tanı Koyulur?
Fobileriyle başa çıkamayan bireyler çoğu zaman durumlarının farkındadır. Bununla beraber basit seviyedeki fobiler, çoğu zaman hayati tehlikelere yol açmadığından, insanlar bu gibi ruhsal sorunlar için tedavi ihtiyacı duymazlar. Diğer yandan bazı hastalarsa hayatını olumsuz yönde etkileyen fobilerinden kurtulabilmek adına internet üzerinden bir uzman psikolog arayışına girebilir. Fakat ne yazık ki basit düzeyde fobi sahibi olan birçok birey, durumunun farkında olmadığı gibi tanı koyulmasından ya da terapi almaktan kaçınıyor.
Her ne olursa olsun fobi kişinin hem sosyal hem de günlük yaşantısını büyük ölçüde etkilediğinden, tedavi edilmesi gereken bir durum olarak değerlendirilmelidir. Fobi için tanı koyulabilmesi adına hastanın bir uzman psikoloğa müracaat etmesi gerekir. Bu sayede yapılan test ve tetkiklerle fobi tanısı koyulabilir.
Fobinin Üstesinden Gelebilmek Mümkün mü?
İnsan yaşamını negatif etkileyen bu korkular, zaman içerisinde büyüyerek daha ciddi sorunlara neden olabilir. Bazı yöntemlerle bu gibi ruhsal sorunların üstesinden gelebilmek mümkündür. Fobilerin üstesinden gelmek için uygulanabilecek yöntemlerden şu şekilde bahsedebiliriz:
Korkularınızı Tanıyın
Fobilerin üstesinden gelebilmenin ilk adımı korkuları tanımaktır. Örümcek, fare ve bu gibi hayan korkuları kolay tanımlanabilen korkular olurken, agorafobi gibi kalabalık ya da klostrofobi gibi dar alan korkuları soyut nedenlere dayanabileceğinden tanımlaması daha güç olabilir. Fakat bu gibi durumlarda geçmişinizde korkularına neden olduğunu düşündüğünüz olay ya da durumların farkına varmak, sorunun üstesinden gelmenize yardımcı olacaktır.
Korkularınızı Anlayın
Klinik psikologlar genellikle fobilerin tedavisi için bilişsel davranışçı terapi gibi yöntemlerle kullanılır. Bu yöntem, ilk olarak kaygılarınızı ele alarak korkularınızla alakalı düşünce ya da tutumlarınıza yoğunlaşan, ikinci olaraksa korktuğunuz duruma karşı fiziksel tepkinizle mücadele eden iki yönlü bir yaklaşım olarak bilinir. Bu yöntemin ana fikri, korkularınızla yüzleşmenizi sağlayarak korkulacak herhangi bir şey olmadığını anlayabilmenizdir.
Harekete Geçin
Korkularınızın üstesinden gelebilmenin bir diğer yolu fobilerinize karşı harekete geçmektir. Korkularınızı yenebilmek için attığınız ilk iki adımdan sonra harekete geçmeniz son derece önemlidir. Bu aşamada korkularınızla yakından ilgilenen biriyle iletişime geçmeniz ve onu gözlemlemeniz gerekir. Bu durumu bir örnekle açıklamamız gerekirse; örümcek fobisine sahip olduğunuzu varsayalım. Örümceklerden korkmayan ve hatta bu tür hayvanlarla ilgilenen birini gözlemlemeyi tamamladığınızda artık örümceklerden daha az korktuğunuzu fark edeceksiniz. Bu aşamada dikkat etmeniz gereken en önemli husus, korkularınıza asla katlanamayacağınızdan daha fazla maruz kalmamanız ve bu çalışmaları düzenli olarak yapmanız olacaktır.
Kademeli Olarak Çalışın
Genellikle fobilere maruz kalmak, fobileri yenmek için uygulanabilecek en iyi yollardan biridir. Fakat bunun tam aksine korkularınızın derinlere inmesine izin vermeniz daha kötü bir sonuçlara neden olur. Dolayısıyla korkularınızla yüzleşmek ve hatta üstüne gitme konusunda kademeli olarak çalışmanız gerekir. Örümcek fobisi olan birinin örümceklerle ilgili izlediği bir filmi yarıda kapatması ve bir daha bu tarz bir filmi asla izlememesi, korkunun daha da pekişmesine neden olur. Maruz kalma yönteminde dikkat edilmesi gereken en önemli konu, korkularıyla başa çıkabileceğinden fazlasına maruz kalınmamasıdır.
Fobi için Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
Kendi başına fobileriyle başa çıkamayan ve yaşadığı yoğun korkular sebebiyle günlük hayatı olumsuz olarak etkilenen kişilerin fobi tedavisi için mutlaka bir uzman psikologdan yardım alması gerekir. Uzmanlar, fobi tedavisini genellikle terapi yöntemiyle gerçekleştirir.
Bilişsel davranışçı terapi olarak uygulanan tedavi yönteminde, hastalara korkuları karşısında sistematik duyarsızlaşmanın öğretilmesi hedeflenir. Bu yöntemle hastanın yoğun kaygıya ve dolayısıyla anksiyeteye neden olan korkunun üstesinden gelebilmesi için çeşitli çalışmalar yapılır. Maruz bırakma da bu çalışmalardan biridir. Hasta, en çok korku duyduğu şey ile kademeli olarak karşı karşıya bırakılırken, bu sayede korkularına karşı duyarsızlaşması öğretilir.
Fobileri yenmek için ve yaşam standartları yüksek olan sağlıklı bir yaşam sürdürebilmek için fobi tedavisi son derece önemlidir. Sizde sahip olduğunuz fobilerle başa çıkamıyorsanız bizimle iletişime geçebilir, fobilerinizin üstesinden gelebilirsiniz.