Öfke duygusu, bireyin haz alma duygusunun önüne geçen, her olaya, duruma ya da kişiye karşı geliştirilen başka bir duygu olarak ifade edilir. Son derece önemli ve güçlü özelliklere sahip olan bu duygu, öfke kontrolü sağlandığı takdirde doğal ve insani olarak kabul edilir. Evrimsel açıdan gerek kişisel gerekse toplumsal olarak sağ kalmak ve nesillerin devamı konusunda gerekli olan bir duygudur.
Öfke duygusu, bireyin kendisini ve sevdiklerini koruması gibi bir amaca sahiptir. Öfke duygusuyla alakalı yaşanan sorunlar, öfke halindeyken sergilenen davranışlarla alakalıdır. Bu duygu, minimum düzeydeki bir gerilimden yıkıcı bir patlamaya doğru ilerleyen geniş bir aralıkta olabilir. Öfke kontrolü sağlamanın en önemli nedeni, bireyi kendisine ya da çevresindekilere zarar verecek düzeye ulaşmasından korumak, kendisini doğru ifade edebilme becerisini kazandırmaktır.
Son derece olağan bir duygu olan öfke duygusunun öfke ataklarına dönüşüp travmatik hale gelmeden önce kontrol altına alınması gerekir. Bireyin öfke kontrol bozukluğu gibi bir durumla karşı karşıya kalması, sosyal ve hukuki açıdan çok ciddi sorunlara neden olabilir. Öfke kontrol bozukluğunun bir karakteristik özellik ya da huy olarak değerlendirilmemesi ve bu gibi durumlarda mutlaka bir uzman psikologdan yardım alınması gerekir.
Öfke Duygusu Nedir?
Öfke duygusu, bir insanın yaşamının pek çok anında hissedebileceği duygulardan biridir. Bireyin haz alma duygusunu engelleyen, kişi ya da durumlara karşı gelişen öfke, çoğu zaman hayatta kalabilmek için gerekli olan bir duygudur. Her ne kadar insan yaşamında bu denli önemli bir yere sahip olsa da kontrol edilmediğinde ciddi zararlara da neden olabilir.
Öfke duygusu, oldukça önemli ve güçlü niteliklere sahip olan duygulardan biridir. Geçici ve olağan olan bu duygu yaşamını sürdüren her insan tarafından deneyimlenir. Kontrol edilebildiği sürece herhangi bir zararı olmazken gerek toplumun gerekse bireyin hayatta kalması, sevdiklerini koruması açısından gerekli olan bir duygudur.
Öfke her ne kadar olağan ve doğal bir duygu olarak kabul edilse de kontrol altında tutulması son derece önemlidir. Zira öfke duygusu, öfke patlamalarıyla bireyin hem kendisine hem de çevresindekilere büyük ölçüde zarar verebilecek bir duyguya da dönüşebilir. Bu duygunun öfke patlaması ve travmatik bir durum haline gelmeden önce engellenmesi ve kontrolünün sağlanması son derece önemlidir.
Birey, kendisinde kontrolsüz öfke belirtileri gördüğünde öfke kontrolü sağlayabilmek adına neler yapabileceğini öğrenmeli ve öğrendiklerini uygulamaya geçirmelidir. Bunun için bir uzman psikologdan yardım almak da faydalı olacaktır. Kendisini farklı şekillerde gösteren öfke duygusu, bireyin bu duyguyla alakalı inançları ve nasıl davranması gerektiğiyle alakalı algısı, dışa vurum şeklini etkileyebilir. Öfke genellikle içe yönelmiş, dışa yönelmiş ve pasif öfke olarak 3 farklı başlık altında incelenir.
İçe Yönelmiş Öfke
İçe yönelmiş öfke, kişinin kendisine yönelttiği öfke türüdür. Kişinin kendisi hakkındaki olumsuz konuşmalarını ve çoğunlukla gerçek ya da algılanan olaylar için kendisini suçlaması gibi duyguları içerir. Bazı insanlar öfkesi sebebiyle sergilediği zararlı davranışları bırakabilmek adına kendisini cezalandırarak mutlu olacağı şeylerden mahrum kalmayı tercih edebilir.
Diğer yandan içe yönelmiş öfkeye bir başka örnekse, kendini soyutlama ve kendine zarar verme gibi durumlar gösterilebilir.
Dışa Yönelmiş Öfke
Dışa yönelmiş öfke, açık bir öfke belirtisi gibi görünen durum ve davranışları içeren bir öfke türüdür. Bu davranışlar çoğunlukla bağırma, eşyaları kırma, küfretme, çevresindekilere sözlü ya da fiziksel tacizde bulunma gibi davranışlardır.
Pasif Öfke
Pasif öfke, bireyin memnuniyetsizliğini gösterebilmek adına gizli ya da dolaylı yöntemler kullanmasıdır. Bu türden öfkeli bireyler çoğunlukla kaba sözler sarf edebilir, alaycı bir yaklaşım sergileyebilir, surat asabilir ya da sessiz kalabilir.
Öfke Duygusunun Vücuttaki Fizyolojik Değişimleri Nelerdir?
Diğer pek çok duyguda olduğu üzere öfke halinde de biyolojik ve fizyolojik değişimler yaşanır. Öfkeli insanların kalp ritimleri ve kan basıncı artış gösterirken, böbreküstü bezlerin salgıladığı stres hormonlarından olan adrenalin ve noradrenalin seviyeleri yükselir. Stres hormonları adı verilen bu hormonlardaki olağan dışı artış, pek çok organda ve organların işlevinde çeşitli sorunlar gelişmesine neden olur. Öfke duygusu metabolizmanın bozulmasına neden olurken, şekerin yükselmesine de yol açar. Dolayısıyla birçok diyabet hastasının sık sık öfkelendiğine rastlayabilmek mümkündür.
Diğer yandan ellerde titreme, yüzde kızama ve sesin titremesi de öfke duygusunun vücuttaki diğer fizyolojik değişimleri arasında yer alır.
Nedenleri Nelerdir?
Öfke nedenleri genellikle kişiye bağlı olarak değişiklik gösterirken, bu nedenlerden kısaca bahsedebiliriz:
- Aile sorunları
- Stres
- Depresyon
- Maddi problemler
- Yas
- Madde ve alkol kullanımı
Söz konusu bu gibi durumlar öfke nedenleri için birer örnek olarak nitelendirilirken, bunlar dışında epilepsinin de öfke duygusunun ortaya çıkmasına neden olduğu düşünülmektedir. Epilepsi hastalarının bazılarında tipik olarak bayılmalardan ziyade öfke patlaması gibi durumlara rastlanır. Üstelik tedavi edilmemesi durumunda hastada davranış sorunları geliştiği de görülmüştür.
Belirtileri Nelerdir?
Öfke belirtileri de nedenleri gibi kişiye bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Kendisinde aşağıdaki gibi belirtiler görülen bireylerin bir uzman psikologdan yardım alması ve terapi alarak öfke kontrolünü nasıl sağlayacağını öğrenmesi gerekir.
- Bireyin aile üyeleri ya da arkadaşları tarafından öfke kontrol problemi olduğuna dair işaretler görülmesi,
- Öfke sebebiyle iş yerindeki arkadaşlarıyla sorunlar yaşaması,
- Bireyin çoğu zaman kızgın ve sinirli hissetmesi,
- Öfkeli olduğunda saldırgan davranışlar sergilemesi ya da bu yönde bir düşünceye sahip olması öfke belirtileri arasında yer alır.
Öfkenin Yol Açtığı Ruhsal ve Bedensel Rahatsızlıklar Nelerdir?
İnsanlar sosyal varlıklardır. İnsanların başkalarıyla iletişim kurması, onların ruh sağlığı üzerinde son derece faydalı olurken, kişinin ruh sağlığı da yine insan ilişkilerini etkileyen bir durumdur.
Depresyon, kaygı bozukluğu, panik atak, madde kullanımı, stres, kişilik bozukluğu gibi ruhsal sorunlar, öfke ataklarına neden olan durumlar arasında yer alır. Öfke duygusu ve saldırganlığın nedenleriyle alakalı yapılan araştırmalar, bazı psikoloji problemlerinin öfke konusunda son derece etkili olduğunu gösterir.
- İnsanlarda öfke sorunları genellikle çocukluk döneminde ortaya çıkar. Çocukluk döneminde tecrübe edilen travmatik olaylar, yanlış tutumlar ve sosyal destek yokluğu, ebeveyn şiddeti gibi durumlar, çocukların saldırganlığı bir çözüm yolu olarak algılamasına neden olur.
- Saldırgan davranışlar genellikle erken yaş döneminde başlar. İşsizlik, aile içi şiddet, çocuğa karşı tutarsız davranışlar, terk edilme ve güven duygusunu sağlayabilecek doğru bir rol modelin olmaması da yine öfke kontrol bozukluğuna yol açar.
- “Öfke kontrol sorunum var” diyen birçok insanda antisosyal kişilik bozukluğuna da rastlanır. Bu tür kişilik bozukluğunun en bilindik özelliği, kural bilmeyen, başkalarına zarar vermekten keyif alan, bu davranışlardan pişmanlık duymayan, tekrarlayıcı sözel ya da fiziksel saldırılarda bulunan kişilik özelliği ve öfke kontrolünün sağlanamamasıdır.
- Aşırı hata yapma kaygısı, başarısızlık korkusu ve özellikler başkalarına karşı mükemmeliyetçilik gibi durumlar, öfke ve saldırganlığa yol açabilen durumlardır.
- Alkol ve uyuşturucu madde kullanımı, öfke ve saldırganlık gibi davranışların en temel sebeplerinden biridir.
- Depresyonda olan hastalarda da zaman zaman öfke ataklarına rastlanır. Depresyonun ruhsal etyolojisinde içe dönük öfke ve saldırganlığın yeri oldukça büyüktür.
Bastırılmış Öfke Nedir? Zararları Var mı?
Öfke duygusunu bastırabilmek ya da dönüştürebilmek mümkündür. Bastırılmış öfkede öfke duygusunu hissetmek yerine onu bastırarak daha pozitif bir düşünce yapısı oluşturulur. Bu durumun sonucunda da daha yıkıcı bir öfke patlaması yaşanır. Son derece insani bir duygu olan ve doğal olarak kabul edilen bu duygunun uygun bir şekilde ifade edilmesi, bedensel semptomlar ve ruhsal sağlık sorunlarından korunmak adına önemlidir.
Doğru bir şekilde ifade edilemeyen öfke, çoğu zaman baş ağrısı, sindirim sistemi sorunları, hiper tansiyon, deri döküntüsü gibi bedensel semptomları beraberinde getirir. Üstelik bu semptomlarla beraber kaygı bozukluğu, depresyon, panik atak, pasif agresif tavırlar gibi ruhsal semptomlara da rastlanır. Tüm bu semptomları bastırılmış öfkenin zararları olarak nitelendirebilmek de mümkündür.
Öfke Kontrolü Nedir?
Öfke kontrolü, bireyin gerek kendisine gerekse yakınlarına zarar vermeyeceği biçimde, saldırgan olmayan ve şiddet içermeyen davranışlarla duygusunu ifade edebilmesi olarak tanımlanır. Bir insan hayatı boyunca çevresinde yaşanan olayları ya da başına gelecekleri değiştiremeyebilir. Fakat olaylar karşısında nasıl bir tepki vereceğini elbette belirleyebilir.
Öfke kontrolünün amacı, kişiye hayal kırıklığı yaşatan, sinirlendiren, çaresiz hissetmesine neden olan durumlar karşısında vereceği tepkiyi kontrol altına almasını sağlamaktır. Öfke kontrolünü sağlayabilmek adına bireyin uygulayabileceği çeşitli yöntemler bulunurken, bu yöntemler sayesinde ruhsal açıdan daha sağlıklı bir hayat sürdürebilmek mümkündür.
Öfke Kontrol Bozukluğu Nasıl Tedavi Edilir?
Öfke duygusu, yaşamını sürdüren her insanın pek çok kez karşılaştığı duygu kavramlarından biridir. İnsani bir duygu olduğu ifade edilen öfkenin kontrolden çıkması, yönetilemeyecek duruma gelmesi halinde ve aşırı seviyelerde seyretmesi halinde çeşitli sorunlara neden olabilir. Bu gibi durumlardaysa öfke kontrol bozukluğu tedavisi zorunlu hale gelir.
Öfke kontrol bozukluğu tedavisindeki amaç, öfkeye neden olan fikir ve düşünceleri kontrol altına alabilmek, bireyin öfke duygusuyla nasıl başa çıkabileceğini öğrenmesini sağlamak ve karşılaştığı problemleri öfkeyle çözme sorununu ortadan kaldırmaktır. Kısacası bireyin öfke yönetimini sağlamasını öğretmektir.
Öfke kontrol bozukluğu için bireyin bir uzman psikologdan yardım alması son derece önemlidir. Uzman psikologlar öfke kontrol bozukluğuna sahip olan danışanları için çeşitli terapi yöntemleri uygulayarak, kişinin öfke patlamaları karşısında nasıl bir davranış sergilemesi gerektiğini öğretir.
Öfkeyle Başka Çıkabilmenin Yolları Nelerdir?
Olumsuz bir durum ya da olay karşısında öfkeyle verilen tepkiler çoğu zaman yıkıcı olur. Bu durum bireyin kendisine ve çevresindekilere zarar verdiğinden, öfke sorunu yaşayan kişilerin kesinlikle bu sorunun üstesinden gelmeye çalışması gerekir.
Öfke patlamalarıyla başa çıkabilmek için uzmanlar tarafından önerilen bazı yöntemler bulunur. Öfkeyle başa çıkabilmenin yolları olarak ifade edilen bu yöntemlerde bazılarını şu şekilde örneklendirebiliriz:
Düşünerek Konuşulmalı
Bireyin kendisini öfkeli hissetmeye başladığı andan itibaren bu durumun üstesinden gelebilmek adına yapması gereken ilk şeylerden biri düşünerek konuşması ve hareket etmesidir. Öfke patlamalarından sonra pişmanlık hissine neden olabilecek söylemlerde bulunmak kolaydır. Bu gibi durumlarda bireyin kırıcı ya da pişmanlığa neden olacak bir şey söylememesi ve düşünceleri toparlayabilmesi için birkaç dakikalığına bulunduğu ortamdan ayrılması dahi gerilimin dağılmasını sağlayabilir. Aynı zamanda bu kısa süre, bireyin karşısındaki kişinin de düşünmesini sağlayacaktır.
Mola Verilmeli
Öfkeyle başa çıkabilmenin yollarından bir diğeri de gün içerisinde kısa kısa molalar verilmesidir. Bireyin birkaç dakika sessizlikte kalması onu öfkeye karşı korurken, olaylara ya da durumlara öfkelenmeden hazırlanmasına da yardımcı olabilir.
Sakinleşme Becerileri Geliştirilmeli
Fiziksel aktivite ve gevşeme egzersizleri, “iyiyim, sakinim.” gibi telkinlerde bulunulması bireyin öfkeyle başa çıkmasını sağlayan en iyi yollardan biridir. Günlük hayatında sık sık spor yapan, gün içerisinde mutlu anlarını, anılarını hatırlayan, günlük tutan ya da sevdiği müzikleri dinleyen birçok insan, olaylara ya da durumlara daha sakin tepkiler verebilir. Üstelik bu gibi aktiviteler, bireyin rahatlamasına ve duygularını düzenlemesine de yardımcı olur.
Sakinken Öfkeye Sebep Olan Durum İfade Edilmeli
Bireyin öfkelenmesine neden olan durumları sakinleştiği zaman ifade etmesi son derece önemlidir. Sakinken yapılan konuşmalar, bireyin kendisini daha iyi ifade etmesini sağlayacaktır.
Öfke Kontrolü için Uzman Psikolog Yardımı Alabilirsiniz!
Öfkenin bireyi kendi kontrolü altına almadan önce, bireyin öfkeyi kontrol altına alması, yaşam kalitesi açısından son derece önemli bir durumdur. Öfke kontrolü için bir uzmandan yardım alınmasındaki amaç öfkeyi tamamen ortadan kaldırmak değil, onu kontrol altında tutmayı, kendisine ve çevresindekilere zarar vermesinin önüne geçmeyi öğrenmektir.
Öfke kontrol bozukluğuna sahip olan bireyler, kendisini ve çevresindekileri büyük ölçüde etkileyen bu durumun üstesinden gelebilmek için bir uzman psikoloğa danışmalıdır. Öfke ve stres bir araya geldiğinde ortaya çıkan kontrol bozukluğu hem bireyin kendisine hem de yakınlarına zarar vermesine neden olabilir. Bu gibi durumların önüne geçebilmek adına uzman psikologlar tarafından uygulanan tedavi yöntemlerinin başında terapi gelir.
Öfke kontrolü için gerçekleştirilen terapiler, bireyin herhangi bir durum ya da olay karşısında hissettiği aşırı öfke ve yıkıcı davranışların önüne geçebilmesini, öfkesini nasıl kontrol edebileceğini öğreten bir tür eğitim olarak ifade edilebilir. Bu gibi durumlarda en etkili tedavi yöntemi olarak da nitelendirilebilen bu yöntem, bireyin yaşamı boyunca karşılaşacağı pek çok durum karşısında da nasıl hareket edeceği konusunda fikir ve bilgi sahibi olmasını sağlar.
Sizde kendinizde ya da yakınlarınızda öfke kontrol bozukluğu olduğunu düşünüyorsanız bizimle iletişime geçebilir, bu konuda uzman psikologlarımızda profesyonel destek alabilirsiniz.