Öğrencilerde bir sınav, sınav değerlendirmesi ya da performans durumlarını analiz etme gibi durumlarda gerginlik yaşanır. Bu duygu sınav öncesinde ya da sonrasında öğrencilerin verdiği doğal bir tepkidir. Sınav kaygısı olarak da yaşanan bu durum kontrol altına alınması gereken bir süreçtir.
Sınav zamanında oluşan kaygı ya da stres, performansın olumlu etkilenmesinde de rol oynar. Sınav değerlendirmesi esnasında her zaman psikolojik ve fiziksel olarak uyanık kalınmasını sağlar. Burada dikkat edilmesi gereken şey, sınav kaygısı düzeyinde artışın olmaması gerektiğidir. Kaygı durumunun artışı söz konusu olduğunda sınava hazırlanma süresinde zorluk çekilir ve sınav anında da sorulara odaklanılamaz. Öncesinde yapılan hazırlıkta elde edilen bilgilerin hatırlanması zorlaşır ve beceriler gösterilemez olur.
Sınav Kaygısı Nedenleri
Hemen hemen her insanda görülmesi muhtemel bazı duygular vardır. Kaygı, bu duygulardan en sık görülenlerindendir. Kişiyi çoğu kez olumsuz yönde etkileyebilme yetisine sahiptir. Tedirginlik hissi uyandırır, diğer duygu ve düşüncelerinin şekillenmesinde rol oynar. Kısaca tanımlamak gerekirse; kaygı, gerçek veya hayali tehditlerin beden ve zihni etkisi altına alınması durumudur.
Sınav kaygısı, kaygı türlerinden biridir. Ayrıca sıradan kaygı düzeyinden daha ileri seviyede bir duygudur. Bu kaygı türü çocukluk döneminde oluşur ve daha sonraki yıllarda eğitim hayatına etki eden ana karakterlerden biri haline gelir. Genelde belirli yaş aralığında görülen bu çeşitte, özellikle ergenlerde sınav kaygısının belirli düzeyde tutulması konusunda dikkat edilmelidir. Çünkü akademik açıdan her zaman başarı getirebilmektedir.
Her öğrencinin sınavdan önce ve sınav anında gergin olması veya heyecan hissetmesi gayet doğaldır. Bu gerginlik ve heyecan duygusu ileri seviyeye taşınırsa hem bilgiyi başarılı kullanmayı engeller hem de öğrencilerin özgüvenini zedeler. Peki sınav kaygısının nedenleri nelerdir?
Sınav kaygısının nedenleri her bir öğrenci için farklı seviyede ve farklı bileşenlerden oluşabilmektedir. Sınav kaygısının nedenlerini sınav öncesi hazırlık ve sınav anında yaşanılan durumlar olarak ikiye ayırabiliriz. Sınavlara çalışma aşamasında yeterlilik gösteremeyen öğrenciler, sınav esnasında bilgiyi aklına getirme kaygısıyla kendini bir anda sınav stresinin içinde bulabilmektedir. Sınav döneminde etki olan bazı önemli durumlar vardır. Örneğin;
- Öğrencinin uykusunu tam ve doğru alabilmesi,
- Beslenme alışkanlıklarının doğru şekilde uygulanması,
- Sınav öncesi hazırlık sürecinde çok önem arz etmektedir.
Zira sağlıklı ortamda sınava hazırlanamayan öğrenci sınav korkusu yaşayabilmektedir. Anne baba davranışları sınav kaygısını şekillendiren ana nedenlerden biridir. Özellikle iyi niyetli de olsa mükemmeliyetçi anne baba tutumu öğrenciyi baskı altına almakta ve sınav stresi oluşturmaktadır. Aynı şekilde okuldaki öğretmenlerin davranış biçimi, öğrencinin sınavlarını değerlendirme şekli de sınav öncesi dönemde sınav kaygısına neden olabilmektedir.
Tüm dış etkenler doğru şekilde bir araya gelse dahi öğrenci doğru çalışma metodunu benimseyememiş veya okuldaki akademik başarısızlıkları kronikleşmişse yine kendisini sınav stresi içerisinde bulabilmektedir. Sınav esnasında ise, soruları kavrayamama endişesi, zamanı iyi kullanamama korkusu, bilgileri belleğinde geri getirememe tedirginliği yaşayan öğrenciler sınav korkusu ile yüzleşebilmektedir. Sınav akademik açıdan ne kadar değerliyse veya sınavda alınan başarı ya da başarısızlık durumunun hayati oluşu sınav kaygısını tetikleyebilen bir başka nedendir.
Sınav Kaygısı Belirtileri
Oluşan kaygı unutulmamalıdır ki bir tür performans kaygısından oluşur. Anaokulu çağındaki bir çocuktan başlar doktora adaylarına kadar gidebilir.
Sınav stresi ve kaygısını yaşayan biri her zaman fiziksel ve bilişsel olarak belirtiler yaşar. Bu belirtiler ise 3 başlık olarak ele alınır.
Fiziksel Belirtileri
Sınav kaygısının belli başlı belirtileri vardır. Bu belirtiler sınav sonrasında da görülebilir. Aralarında en sık ve ilk görüleni fizyolojik olanıdır. Kaygılı insanlarda görülen panikleme durumu;
- Kalp çarpıntısına,
- Mide bulantısına,
- Baş veya karın ağısına,
- Sık sık terlemeye,
- Ağızda kuruluk ve bacaklarda hafif titremeye,
- Yüz ifadelerinde endişeli tavırlara,
- Seste azalma ve ürkeklik gözükmesine neden olabilir.
Bu tür öğrenciler aynı anda birden çok işi yapmak zorundaymış fakat hiçbirini başaramayacakmış gibi panik halinde gözükebilmektedir.
Zihinsel Belirtileri
Fiziksel belirtiler kadar kendini belli etmese de öğrencilerin iç dünyasında baş gösteren belirtiler de mevcuttur. Bu tür belirtilere zihinsel belirtiler adı verilir. Bu zihinsel faaliyetleri, bireyin sınav hakkında felaket senaryoları üretip, gerçekçi olmayan düşünceler içine girmesi durumu olarak da tanımlayabiliriz.
Örneğin;
- Ne yaparsa yapsın sınavdan geçemeyeceğini düşünmesi,
- Başarısızlığın sanki dünyanın sonu gibi davranması,
- Sınavdan geçer not alamazsa rezil olacağını düşünmesi,
- Kendini sonuç ne olursa olsun değersiz hissetmesi zihinsel belirtilerin en belirgin olanlarıdır.
Bunun gibi düşünceler kişinin sürekli kendini izlemesine, sınav esnasında dikkatini toplama güçlüğüne, konuyu hatırlayamamasına ve sınavdan kaçma isteğine neden olmaktadır.
Duygusal Belirtileri
Kaygının sinirlilik, panik, güvensizlik, çaresizlik, karamsarlık, heyecan ve korku gibi duygusal belirtileri de bulunur. Genelde duygusal belirtiler ergenlerde sınav kaygısı yaşandığı zamanlarda daha çok görülür.
Öğrenciler bu tür duygulara kapıldığında, kendilerine güveni olmayan bireyler gibi tavırlar sergilerler. Özellikle çok sayıda başarısızlık yaşamış öğrenciler, bir daha başarılı olamayacaklarını düşünüp karamsarlığa kapılabilir ve ne yaparsa yapsın başarısız olacağını düşünür. Bu da akademik başarıyı olumsuz etkiler ve olumsuz benlik algısı geliştirilmesine sebep olur.
Kaygı, Korku ve Stres İlişkisi
Kaygı, içerisinde korku ve stresi barındırdığı için aralarındaki ilişki güçlüdür. Ancak bazı ufak farklılıkları bulunur. Örneğin, her öğrenci sınav esnasında korkuya kapılabilir fakat sınav kaygısı olanlar bu duyguyu daha yoğun hisseder.
- Günlük işlerini, sosyal yaşamlarını bile etkileyebilir,
- Kendilerini stres ve korku içerisindeki bir yaşantıda bulabilmektedirler,
- Kendilerine olan güvenleri azalıp konsantrasyon bozukluğu yaşayabilirler,
- Daha önce yaşanan başarısızlıklardan sonra sınav stresi yaşayabilir ve konulara gerektiği gibi çalışamaz, sınav esnasında zorluk çekebilirler.
Burada önemli olan her korkunun veya stresin kaygı bozukluğu olmadığının bilinmesidir. Zira korku ve stres her bireyde görülür, bu çok normaldir. Hatta yukarda belirtildiği gibi akademik başarıda iyi bir etkisi de vardır. Asıl önemli olan bu duyguların uzun süre devam etmemesidir.
Kaygı Bozukluğu Uykusuzluk Yapar mı?
Uykusuzluk problemi her insanda başka nedenlerden ortaya çıkabilmektedir. Yeme içme alışkanlıkları, aşırı kafein tüketimi ve çeşitli hastalıklar uykusuzluk problemine neden olan ana faktörlerdendir. Kaygı bozukluğu yaşayan bireyler de uykusuzluk ile karşılaşabilir.
Örneğin; iş görüşmesine gidecek olan bir kişi daha gitmeden günler öncesinden, stres, endişe ve korku yaşamaya başlayabilir.
Bu stres hali öylesine yoğundur ki zihinsel kötü etkilerine engel olamaz ve sürekli görüşmeyi düşünür. Başarısız olacağından korkar, kendini değersiz görür. Bu duygular içindeyken kişinin sağlıklı bir uyku sürecinin olması beklenemez. Kaygı uykusuzluk getirirken, uykusuzluk da kaygıyı besler. Aralarında böyle bir paradoks yaşarlar. Bu da nihayetinde görüşme olacağı gününü olumsuz etkiler ve genel uyarılmışlık hali düşük olacağından yeterli performans gösteremez.
Aynı durum ergenlerde sınav kaygısı yaşayanların haricinde bir de bireyler için geçerlidir. Sınav stresi yaşadıkları için sınav öncesinde konulara konsantre olamazlar. Sınav anını düşünür ve korkuları artar. Kaliteli bir uyku süreci olmadığı için bu bireylerde yorgunluk, stres ve sinirlilik hali gözlemlenir. Tüm bunlardan dolayı kaygı bozukluğu olan bireylerde ciddi bir şekilde uykusuzluk sorunu yaşanabilmekte ve bu hal başka çok ciddi sonuçları da yanında getirebilmektedir.
Sınav Kaygısı ile Başa Çıkma Yöntemleri
Bireylerdeki sınav kaygısıyla başa çıkmak için çeşitli yöntemlerden faydalanılır;
- Sınava Planlı ve Programlı Çalışma
Planlı ve programlı çalışma, bireylerdeki sınav kaygısının azalmasını sağlar. Konular zamanı doğru kullanarak yetiştiği için kişiler kaygı ve stres yaşamazlar.
- Çalışma Yöntemi
Aralık ve toplu olmak üzere iki tür çalışma yöntemi vardır;
Aralıklı çalışma; öğrencilerin bir dersin konularını sınav gelmeden haftalar öncesinde belirli aralıklarla tekrar etmeleridir. Kısaca düzenli olarak çalışmalarıdır. Böylelikle sınav öncesinde sıkışmışlık duygusunun verdiği kaygıyı yaşamayıp başarılı bir sınav geçirebilmektedirler.
“Bu yöntem bilgilerin uzun süreli kalıcılığını da sağlaması bakımından önemlidir.”
Toplu çalışma; sınavdan önceki gece tüm konuların öğrenilmeye çalışma biçimine denir. Kişileri yorar. Bu yönteme başvuran öğrenciler konularını bitirebilmek için sabahlayıp uykusuz kalabilme tehlikesiyle daima karşı karşıyadır. Toplu çalışma yöntemiyle hazırlanan öğrenciler sınavdan yüksek alsalar da bu yöntemle kazanılan bilgilerin kalıcılığı aralıklı öğrenme kadar uzun değildir.
“Özellikle sınav kaygısı yaşayan bireylerde bu tür öğrenme şiddetli korku ve strese neden olur.”
- Uyku ve Beslenme
Sınav öncesinde yeterli dinlenme genel uyarılmışlık halini ve kaygı düzeyini olumlu etkileyeceği için önemlidir. Sınavdan önce, kişiyi rahatsız edece ağır yiyecekler tüketmek sınav esnasında rahatsızlık yaşanmasına neden olur.
- Kişisel Düşünceler
Sınav kaygısını azaltmak için olumlu düşünceler oluşturulmalıdır. Kendine güvenip gerçekçi hedefler belirlemek hayal kırıklığını önler ve olumlu benlik algısı oluşturur.
- Yapay Sınav Ortamları Oluşturmak
Bu yöntem özellikle KPSS, TYT ve AYT benzeri sınavlar için çok önemlidir. Yapay sınav ortamı oluşturmak sınavda zamanı yönetme, soru çeşitlerini görme, kaygıyla başa çıkma ve kişinin seviyesini görme gibi özelliklere katkı sağladığı için önemlidir.
- Bilişsel Strateji ve Yöntemler
Öğrencilerin neyi ne kadar yapabildiklerini görmeleri çok önemlidir. Not alma, çalışma yöntemlerini bilme ve hangi konuyu hangi yöntemlerle öğrendiklerini fark etme yetilerini kazanmaları sınav kaygısının azalmasına yardımcı olacaktır.
- Rehberlik Etkinlikleri
Okullarda görev yapan psikolojik danışmanlar tarafından verilen grup rehberliği, bireysel rehberlikler ve eğitsel rehberlikler sınav kaygısının azalmasını sağlar.
- Doğru Nefes Alma ve Gevşeme
Sınav öncesi ve esnasında yaşanan kaygıyla orta çıkan fiziksel ve duygusal belirtileri azaltmak için doğru nefes alıp verme ve kasları gevşetme fayda sağlayacaktır.
- Psikolojik Yardım
Sınav kaygısı ileri derecede olanlar psikolog tarafından profesyonel yardım almaktan çekinmemelidir. Yapılan yardımla bireyler sınav esnasında ve günlük yaşamında olan yoğun ve sürekli kaygının kontrol altına alınabileceğini görecektir.
Sınav Kaygısı Yaşayan Çocuklar için Anne-Babaya Öneriler
Her aile çocuklarının bu dünyada kendilerinden daha iyi bir hayat yaşaması için çabalar. Kendisi çabalarken çocuğunun da bazı adımları atmasını diler. Bazen aileler çocuklarının attığı adımları yetersiz bulabilmekte ve çocuklarının başarısı için bazı baskı mekanizmalarını devreye sokabilmektedirler. Bu baskı durumu çocuklarda sınav kaygısına neden olabilmektedir.
Peki hem çocuklarımıza başarılı olabilmeleri için gereken bilinci aktarmak hem de onları sınav stresine sokmayacak baskıyı ayarlamak mümkün müdür? Bu sorunun cevabı şimdi aşağıda belirtilen önerilerle birlikte çoğunlukla “evet”tir.
Çocuğunuzun bilişsel, fiziksel ve psikomotor gelişimi konusunda bilgi sahibi olmanız sergileyeceğiniz tutumlar bakımından önem ifade eder. Örneğin ergenlik döneminde olan birisiyle çocukluk çağında olan birinin duygu durumları farklıdır. Ergenlik dönemindeki bireyin üniversite sınavı için normal düzeyde kaygılı olması olağandır. Fakat anne babaların çocuklarının;
- Onların istediği bölümü okumasını,
- En yüksek puanı almasını,
- İlgisi ve başarı olamayan alanlara yönlendirmesi bakımından aşırı sert ve otoriter, mükemmeliyetçi tutumları,
Çocukların yüksek sınav kaygısı yaşamasına ve benliklerine karşı olumsuz düşünce oluşturmasına neden olabilir.
Çocukluk çağında olan bireylere karşı aldığı sınav puanlarından daha yüksek almasını söylemek ve çocuklarının başarılarını küçümsemek yeterli bulmamak başarıya karşı aşağılık duygusuna sahip olmalarına neden olur. Böylelikle çocukluk çağından kaygının temelleri atılmış olur ve ileri yıllarda artarak devam eder.
Çocuğunuzu olduğu gibi kabul edin ve aranızda sıcak ilişkiler kurun. Böylelikle çocuğunuz sizden uzaklaşmayacak ve her sıkıntısını rahatça söyleyebilecektir.
Her çocuğun ilgisi ve yeteneği farklı olduğundan ebeveynler olarak kendi olduğunuz ya da olamadığınız meslekler, kazanmak isteyip kazanamadığınız becerileri çocuklarınıza yükleyip onları yoğun bir kaygı altında bırakmamalısınız.